Türkiye Otomobil Girişimi - 2

1977 ve 1981 yılları arasında ekonomide yaşanan sorunlar ve yaşanan döviz darboğazı otomotiv sektörünü büyük oranda etkileyecektir. Piyasalarda düzelmeler sonrası tarihler 1981 gösterir, piyasa tekrar hareketlenmeye satışlar da bir artış gözlenmeye başlanır. 1985 yılında ise Taunus 1987 yılında ise Anadol pikaba araçlara ilk dizel motor takılır. Opel ise 1990 yılında üretime geçecektir. Otomobil piyasası oldukça iyi giderken dışarıdan Honda ve Hyundai 1997 yılında piyasaya girecektir. 2001 krizi sonrası piyasa yine durgunluk vuracak araç satışları azalacaktır. O zamandan günümüze dalgalı bir seyir gösteren Otomobil piyasası günümüzde ise oldukça gelişmiştir. Fakat kendi otomobilini hala üretemez halde. Ülke kalkınması açısından gelecek nesillere daha güzel bir gelecek için artık yerli otomobil üretimine geçmemiz gerekmektedir. Bugün sektörde 21’i aşkın firma varolmaktadır bunların arasında Türk markalı bir araç olmasını arzu ediyoruz. Bağımsızlığımız artmalı, yerli otomobilimiz olmalı.
Kurtuluş savaşı sonrası Refik Halid’in otomobiller hakkında yazdıkları ne kadar medeniyetten uzak ve niye geri olduğumuzu gösterir niteliktedir; …. otomobil, bir kısım halkın elinde dalavere ve aldatış aleti, dolandırıcılık makinesidir. Bittabi adi bir Ford’tan, bir Chevrolet veya Citroen’den bahsetmiyorum; bunların fenalığı, nihayet üç tavuk, iki köpek, bir adam ezmekten veya devrilerek içindekileri kan ve pıhtı haline getirmekten ibaret kalır. Yani zararı önündekilere ve üstündekileredir. Fakat lüks otomobiller, başka suretle de tehlikelidirler. Göz bağlar, gönül avlarlar.